Skip to content Skip to footer

Çocukluk Bahçesi / Childhoods Garden, 7.10.2024 – 15.12.2024

Doğu Özgün
Ekin Keser
Gözde Can Köroğlu
Kemal Özen
Seda Oturmak
Sidar Baki

ÇOCUKLUK BAHÇESİ

Doğu Özgün, Ekin Keser, Gözde Can Köroğlu, Kemal Özen, Seda Oturmak, Sidar Baki Küratör: Derya Yücel

“Belki de insanın gerçek yaşamına en çok yaklaşan anlar çocukluğudur”

Sanattaki çocuk imgesinin değişimi, toplumdaki çocukluk kavramının algılanış şeklinin değişimi ile paralellik gösterir. Modern toplum yapısındaki çocuk imgesini yaratan temel faktörler çocuğun tanımlı ve sınırlı varlığına dayanırken, postmodern toplumlarda ise çocuğun tanımsız ve tekinsiz varlığına dayanır. Modern toplumun, bilindik masum ve hakimiyete açık figürü, özerkleşerek alışılanın dışına çıkar. Böylelikle çocuğun bir imge olarak sanattaki yeri de değişir. Çocuk hem kendine özgü bir birey olarak yetişkinlerin dünyasında yer alır; hem de kendi tarzını yarattığı ayrı bir dünyaya sahip olur. Breton, çocukluğu, rüya ve gerçeklik arasındaki sınırı silikleştiren bir alan olarak tanımlarken, çocukluk ve hayal gücü ilişkisini tanımlar. Hayalperest insanın yazgısından duyduğu hoşnutsuzluk arttıkça yapabileceği en iyi şeyin çocukluğuna dönmek olduğunu söyler: “Bilinen tüm kısıtlamaların yokluğunda, aynı anda sürdürülmüş birkaç yaşamın perspektifini edinir orada. Bu yanılsama kök salar içinde; artık her şeyi anlık olarak, olabilecek en basit haliyle görmekten başka bir şey istemez”.

Çocuk imgesi; gelecektir, insanoğlunun masumiyetidir ve insan hayatının yalnızca kendi varlığına bağlı kutsallığıdır. Dolayısıyla çocuk imgesi, aslında sanatçının hayatı sorgulayış sahasıdır. Bu yaklaşım, çocukluk aracılığıyla gerçekliğin tek bir düzlemde algılanabileceği fikrini de sorunsallaştırır. Çocuk, yeniden doğmanın ve yenilenmenin diğer taraftan intikam ve yıkımın sembolü olarak kullanılır, insanın benliğini, yaşamını, masumiyetini, iç dünyasını, umutlarını, geçmişini, geleceğini, korku, travma ve kaygılarının yansıması olarak görselleşen çocukluk, yalnızca alışageldiğimiz, bildiğimiz, yetişkin hükmü altındaki bir çocukluk değildir.

Çocukluk imgeleri, hem bir ruh hâlinin yansımalarını temsil eder hem de gerçeklik algısının belli bir esnekliğe sahip olduğu düşüncesini ortaya çıkarır. Bahçe, ebeveyne göre koruyucu bir kale çocuk için hayal gücünün sınırlarını deneyimlediği özgürlük alanı olabilir, bir mekân olarak çocuğun içinde kök salmış bahçeyi ve bir yaşam kesiti olarak çocukluğu odağına alan sergi, masal, bilmece, oyun, ironi içeren büyülü bir dünyanın hayaline odaklanır.

İletişim

İletişim

Güncel duyurular ve etkinlik takvimi bildirimleri için bültene abone olun.

Abone ol